7 Ocak 2018 Pazar

06.01.2018 Tarihli Toplantı

Bir "Cemal Süreya" Romanı: Yalnızlığın Başkenti - Hüseyin Cengiz





“Aşk meşru bir şey olamaz.
O da şiir gibi meşrulaşınca ölür.”

“Şiirin Efendisi” Cemal Süreya’nın tren vagonundaki sürgünlüğüyle başlayıp Darphane müdürlüğüne uzanan çalkantılı hayat hikâyesinin bilinmeyen yönlerini bir solukta okuyacaksınız.   
Üvey anne zulmünden kaçarak yeni bir yaşam kuran Süreya’yı, “Üstü kalsın” diyecek kadar yaşamaktan vazgeçiren neydi?  Çok sevdiği oğlu mu?
Aşkları, ayrılıkları ve yalnızlığıyla sıra dışı bir şairin fırtınalı denizinde yüzmeye hazır mısınız?





Ø      Orijinal Adı: Yalnızlığın Başkenti 
Ø      Yayın tarihi: Kasım 2017 (12. Baskı)
Ø      Yazar: Hüseyin Cengiz
Ø      Ebat: 13.5 x 19.5 cm
Ø      Sayfa: 216
Ø      ISBN: 9786053113133
Ø      Goodreads Puanı: 3.89 







22 Aralık 2017 Cuma

02.12.2017 Tarihli Toplantı

 Feniçka ve Arayışlar – Lou Andreas Salomé



Feniçka

Lou Andreas-Salomé modern anlamda “feminist” olarak tarif edilemese de, bağımsız ve özgürlükçü yaşamıyla kuşaklar boyu feministler için bir rol model oldu. Nietzsche, Rilke ve Freud gibi önemli şahsiyetlerle kurduğu dostluklarla ve onlar üzerindeki etkisiyle gündeme geldi. Avrupa üniversitelerinde öğrenim gören ilk kadınlardan biri olarak, erkeklerle ilişkileri çağının kadınlarına göre farklı bir seyir izlemişti. Feniçka, Andreas-Salomé’nin Alman oyun yazarı Franz Wedekind’le yaşadığı, daha sonra Alban Berg’in Lulu adlı operasının librettosuna da konu olan bir deneyime dayanır. Geleneksel cinsiyetler arası ilişkileri pek umursamayan, İsviçre’de doktorasını yapmış Moskovalı bir kadının bir erkek psikoloğun gözünden anlatılan hikâyesidir. Anlatıcı yapıtın akışı içinde Feniçka’yla dostluğunu ilerletirken, kadınları her daim belli şablonlar içinde; ya erkek avcıları ya da salt zihinsel kapasiteleriyle öne çıkan cinsiyetsiz varlıklar olarak değerlendirmekten vazgeçip, insan olarak görmeyi öğrenir.     (Tanıtım Bülteninden)    

             
           Ø      Orijinal Adı: Fenitschka
            Ø      Yayın tarihi: Eylül 2017 (4. Baskı)
            Ø      Yazar: Lou Andreas-Salomé
            Ø      Almanca'dan Çeviren: İlknur İgan
            Ø      Ebat: 12,5 x 20,5 cm
            Ø      Sayfa: 80
            Ø      ISBN: 9786053327837
            Ø      Goodreads Puanı: 3.81
           

Arayışlar

Lou Andreas-Salomé bu yapıtında bir erkeğe kayıtsız şartsız teslim olmakla, ondan bütünüyle  bağımsızlaşma arasında gidip gelen bir kadının hikâyesini anlatır. Bu iki uç nokta arasında bocalama hali, yazarın kendi hayatında da başa çıkmak zorunda kaldığı bir meseledir. Artık Paris’te atölyesini kurmuş ve kendini sanatına adamış bir ressam olan kahramanı, yeniyetmelik döneminde çılgınca âşık olmuştur. Ancak daha sonra ilişkisinin son bulmasıyla girdiği yolda, sanatını yaşama mutluluğunun gençlik aşkına üstün gelmesiyle, kendini gerçekleştirme hedefine doğru şevkle ilerlemektedir. (Tanıtım Bülteninden)



      Ø     Orijinal Adı: Eine Ausschweifung
            Ø      Yayın tarihi: Eylül 2017 (4. Baskı)
            Ø      Yazar: Lou Andreas-Salomé
            Ø      Almanca'dan Çeviren: İlknur İgan
            Ø      Ebat: 12,5 x 20,5 cm
            Ø      Sayfa: 80
            Ø      ISBN: 9786053328520
            Ø      Goodreads Puanı: 3.85

28 Kasım 2017 Salı

04.11.2017 Tarihli Toplantı

 İncir Kuşları – Sinan AKYÜZ



Çok satan romanlarıyla tanınan ve geniş okur kitlesine sahip yazar Sinan Akyüz yine ses getirecek son kitabıyla okurlarını selamlıyor. Alfa Yayınları’ndan çıkan İncir Kuşları’nda yazar, Bosnalı bir genç kız olan Suada’nın gerçek yaşamından yola çıkıyor. Okuru savaşın ve aşkın yakıcı gücüne tanıklığa davet ediyor.

Bosna tüm bilinmeyenleriyle ilk kez Sinan Akyüz kalemiyle yazıldı… Sinan Akyüz dünyanın seyirci kaldığı bir soykırımı Suada’nın öyküsüyle yeniden gündeme getiriyor. Yakın tarihi edebiyatla buluşturan yazar, aşkın içinde “savaşı ve şiddeti”, savaşın içinde de “aşkı ve inancı” ustalıkla harmanlıyor. Bu romanla Bosna Savaşı’nın bilinmeyen bambaşka bir yüzü gün ışığına çıkarken; kitap okuyucusuna sürpriz bir sonla veda ediyor.

Aynı ırktan geliyorlardı. Aynı dili konuşuyorlardı. Bir tek dinleri farklıydı. Biri Müslüman Boşnak genci, diğeri ise Hıristiyan Sırp’tı. İkisi de konservatuardaki aynı Boşnak kızına âşık olmuşlardı. Ve bir gün bu iki genç, güzeller güzeli Suada’ya aşklarını ilan ettiler. Ancak gençlerden biri aşkına karşılık bulmuş, diğeri ise “Kalbimde iki kişiye yer yok” cevabını almıştı. Takvim yaprakları 6 Nisan 1992’yi gösterirken bir bomba düştü beyaz zambakların açtığı yüreklere… Suada patlak veren savaşın estirdiği rüzgârda âdeta savrulan bir yaprak gibiydi.

Savruldu, savruldu, savruldu… Sonra da kader onu bir zamanlar ‘hayır’ dediği genç adamın eline esir düşürdü. Genç adam, o gün ela gözlü çöl ahusuna bakmış “Kader bizi ne inanılmaz bir şekilde birleştirdi, görüyor musun Suada?” demişti. Modern zamanlarda Avrupa’da yaşanmış bir soykırımda, kadere inananların romanıdır İncir Kuşları… Bu kitap tamamen gerçeklere dayanmaktadır…

Bu kitap tamamen gerçeklere dayanmaktadır... (Tanıtım Bülteninden)



Ø     Orijinal Adı: İncir Kuşları
Ø      Yayın tarihi: Ağustos 2017 (45. Baskı)
Ø      Yazar: Sinan Akyüz
Ø      Ebat: 13,5 x 19,5 cm
Ø      Sayfa: 328
Ø      ISBN: 9786051064390
Ø      Goodreads Puanı: 4.14




8 Ekim 2017 Pazar

07.10.2017 Tarihli Toplantı


Yedikuleli Mansur - Mehmet Berk Yaltırık 


“Mansur içinde bulunduğu durumun tuhaflığına şaşmaktaydı. Öncesinde Osman Ağa’nın gümüş karşısında duman tüten koluna ve o ayı mı kurt mu belirsiz ürkünç mahlûkun leşine şahit olmuştu. Peşinde dolaştıkları ihtiyar bir meyhaneci anladığı kadarıyla uzun seneler büyücülükle, sihirle uğraşmıştı. Şimdi ise yeraltında gezinir hortlakların, ecinnilerin başıyla, onların kabadayısıyla karşılaşmak üzere yola çıkmışlardı. An geliyor gerçek bir dünyanın hakiki dertleriyle hemhal olup dayılara ve zorbalara denk geliyor, sonra bir anda masallardan çıkma tuhaf bir düşler âlemine gark oluyordu. Yaşadığı acayipliklerin ömrünü nereye sürükleyeceğine şaşırmaktaydı…”

Galata Kulesi’nin akbabayı andıran gölgesi. Bıçak parıltıları, şarap kokuları, sarhoşların koynunda yattığı eğri büğrü sokaklar, bükülen kaytan bıyıklar, kadı neferlerinin ayak patırtıları, külhani topuk vurmalar, başlayan ve biten efsaneler, zorbaların kanunu, kanunun falakası…

Sultan Süleyman Han’ın saltanatının son senelerinde, zorbazların ipinin ucunu çoktan kaçırmış Kara Şaban Ağa, zorbazlığa namzet Mansur, simyaya tövbeli meyhaneci Panayot, insan kaçkını ve daim karanlıkta yürüyen Ayı Osman Ağa, zorbazların rüzgârında savrulan Roza ve bir nice tılsımlı, efsunlu, ürpertili mekân ve mavra…


Yedikuleli Mansur kısmen korkulu, ziyadesiyle fantastik ve tarihi bir sergüzeşt…
Bu ay sadece kitabı değil, yazarını da ağırladık. fahri Edirne'li ilan ettiğimiz Mehmet Berk Yaltırık, sorularımızı yanıtladı, kitaplarımızı imzaladı, kahrımızı çekti. Sağolsun... Fantastik kurgu pek çoğumuzun ilgi duyduğu bir tür olmamasına rağmen hepimiz beğendik. Gelecek ay, yani 4 Kasım'da yine aynı yerde, aynı saatte, yayınlanırsa benim kitabımın sırayı bozma hakkı saklı kalmak kaydıyla, Sinan Akyüz'ün İncir Kuşları'nı okumaya karar verdik. Okuyacak kitabı, söyleyecek sözü olanı bekleriz... 






Ø      Orijinal Adı: Yedikuleli Mansur
Ø      Yayın tarihi: Mart 2017 (2. Baskı)
Ø      Yayınevi: İthaki Yayınları
Ø      Yazar: Mehmet Berk Yaltırık
Ø      Ebat: 13,5 x 21 cm
Ø      Sayfa: 296
Ø      ISBN: 9786053756484
Ø      Goodreads Puanı: 4.48